28 Eylül 2021 21:58

Ataşehir SAS Holding: Sır kapısı aralanıyor

Şikayet dilekçesinde cinayet ve şüpheli ölümle ilgili çarpıcı iddialar ortaya atıldı.

Ataşehir SAS Holding: Sır kapısı aralanıyor

Ataşehir’de SAS Holding yönetim kurulu üyesi Sibel Koçan’ın para sevkiyatı yaptığı sırada başından vurularak öldürülmesi ve şirket yöneticilerinden Süleyman Aydın’ın evde ölü bulunmasının ardından şirketten paralarını alamadıklarını savunan mağdurlar, şirket yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılığa verilen şikayet dilekçesinde cinayet ve şüpheli ölümle ilgili çarpıcı iddialar ortaya atıldı.

 

Ataşehir’de 15 Haziran 2021 tarihinde SAS Holding A.Ş. yönetim kurulu üyesi Sibel Koçan para sevkiyatı yaptığı sırada başından vurularak öldürülmüş, gaspçılar Koçan’ın elindeki 3 milyon 300 bin lira bulunan çantayı alarak kaçmıştı. Koçan’ın eski eşi olan şirket yöneticisi Süleyman Aydın ise iddiaya göre intihar ederek hayatını kaybetmişti.

 

Onlarca mağdur adliye önünde

Söz konusu şirkete yatırım yapan ve paralarını geri alamadıkları gerekçesiyle mağdur olduklarını belirten vatandaşlar, Sibel Koçan’ın kardeşi Sema Koçan’ın da aralarında bulunduğu 14 şüpheli hakkında suç duyurusunda bulundu.

Onlarca mağdur vatandaş, İstanbul Anadolu Adliyesi haklarını aramak ve paralarını geri almak amacıyla İstanbul Anadolu Adliyesi önünde toplandı.

 

Saadet zinciri iddiası

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan suç duyurusu dilekçesinde Sibel Koçan’ın ölümünün ardından SAS Holding’in saadet zinciri sistemiyle çalışan bir şirket olduğu, insanları dolandırmak maksadıyla hareket ettiği ve binlerce kişiyi dolandırıldığı iddia edildi.

 

‘Suç örgütüyle karşı karşıyayız’

 

Şoke eden detaylara yer verilen dilekçede, şüphelilerin örgüt kurma suçunu işleyerek eylem birliği içerisinde hareket ettikleri söylendi. Sibel koçanın gaspçılar tarafından öldürülmesi olayına da yer verilen dilekçede, Koçan’ın hastaneye dahil götürülmediği, kanlar içinde yerde yattığı sırada kardeşi Sema Koçan’ın kendisine hiçbir soru yöneltilmemesine rağmen polislere ‘Benim bu şirketle hiçbir ilişiğim yok, ben bu şirkette çalışmıyorum’ dediği anlatıldı.

‘Eski eşin ölmesi hayatın akışına aykırı’

 

Aynı zamanda Sibel Koçan’ın hastaneye götürüldüğü esnada kardeşi Sema Koçan’ın diğer 2 şüpheliye ‘Çabuk evin anahtarlarını getirin’ dediği ve böylece kendisi için maddi menfaat elde etmeyi planladığı belirtildi. Aynı gün Sibel Koçan’ın eski eşi Süleyman Aydın’ın da ölü bulunmasının hayatın olağan akışına uymadığı aktarıldı.

 

Kameraların çalışmaması şüphe uyandırıcı

 

Düzenli olarak çalışan şirket kameralarının olay günü çalışmadığının oldukça şüpheli bir durum olduğunun vurgulandığı dilekçede Sema Koçan’ın kameraların tamir edilmesi amacıyla gelen görevlilerle tartışma çıkardığı, kameraların tamir edilmesini istemeyerek görevlileri şirketten kovduğu da anlatıldı.

Ev eşyaları arasında 58 milyon lira

Dilekçede olaydan 4 gün sonra Sema Koçan’ın SAS Holding’in avukatlığını yapan Bekir Aydın’la şirkete gittiğine ve şirketten çok sayıda valiz ve evrak çıkarttıklarına da yer verildi.

Sema Koçan’ın dairesinde 58 milyon 600 bin tutarında paranın ele geçirildiğinin anlatıldığı dilekçede Sema Koçan’ın parayı taşınıyormuşçasına çekyat, buzdolabı gibi eşyaların içine konulması talimatı verdiği ve şüphelilerin parayı nasıl çıkaracakları konusunda birbirirlerini yönlendirdiği aktarıldı.

 

 ‘Asıl amaçları paraydı’

 

Dilekçede söz konusu 58 milyon 600 bin liranın mağdur yatırımcılara dağıtıldığı ve şüphelilerin 3 milyar liralık bir mevlayı kendi hakimiyet alanlarına almak için böyle bir eylem yaptıkları iddia edildi. Aynı zamanda asıl mağduriyetin 3 milyar lirayı gerçek sahiplerine teslim edilmesiyle girebileceği söylendi.

Şirketin mühürlenmesini istediler

 

Şirketin mühürlenerek giriş çıkışlarının engellenmesi ve gözden kaçırılan her bir evrakın incelenmesiyle olayın açığa çıkacağının vurgulandığı dilekçede şüphelilerin kendilerine maddi menfaat sağlamak amacıyla binlerce kişiyi mağdur ettikleri bildirildi.

Onlarca mağdur, suç duyurusunda bulunmalarının ardından adliye önünde ‘Saslıyız, haklıyız, alacaklıyız’ diye bağırarak sloganlar attı. Mağdur Filiz Sönmez ise ‘Biz holdingin yüzde 20’sini oluşturan mağdur yatırımcılar olarak hayatımız boyunca emek vererek çalışıp biriktirdiğimiz paralarımızı geri almak istiyoruz’ dedi.

Kaynak: Sabah