25 Şubat 2022 14:45
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel gazetemize konuştu
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel gazetemize samimi açıklamalar yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin gençlik örgütünde pişen, ön seçimle Milletvekili seçilen, sonraki süreçte Genel Başkan Yardımcılığı görevine 2 kez seçilen ve görevine devam eden İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel gazetemize samimi ve çarpıcı açıklamalar yaptı.
Ataşehirlilerin gönlünde ayrı bir yer edinen, mütevazi kişiliğiyle benimsenen Ataşehirli siyasetçi Onursal Adıgüzel, Ataşehir Aktüel gazetesi İmtiyaz Sahibi Mücahit Ak’ın sorularını yanıtladı.
Onursal Adıgüzel kimdir? Siyasete nasıl girdiniz?
Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul birinci bölge milletvekiliyim. Aynı zamanda 2018 yılından bu yana CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyorum. Evli, aynı zamanda 1 kız çocuğu babasıyım.
Biraz daha geriye gidersek eğer, 1985 Malatya doğumluyum. Lisans eğitimimi Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde tamamladım.
Siyasi kariyerime, Cumhuriyet Halk Partisi gençlik örgütlenmelerindeki aktif çalışmalarla lise ve üniversite yıllarında başladım. 2009 yılı yerel seçimlerinde İstanbul’da aktif rol aldım. 2010 yılında Ataşehir Gençlik Meclisi Kurucu Başkanı olarak gençlerin, karar alma süreçlerine demokratik katılımını sağlamak amacıyla örgütlenme çalışmalarını yürütmekle birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları Merkez Yönetim Kurulu üyesi oldum. Yine partimizin Gençlik Kolları’nda Örgüt ve Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlendim. 2012 yılında gerçekleştirilen Cumhuriyet Halk Partisi 34. Olağan Kurultayı’nda kurultay delegelerimizin oyları ile Parti Meclisi’ne seçilen en genç 6 üyeden biri oldum.
2014 yılında ise Cumhuriyet Halk Partisi 34. Olağan Büyük Kurultayı’nda ikinci kez Parti Meclisi üyeliğine seçildim.
2015 yılında parti tarihinde dönüm noktası niteliği taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi ön seçimlerinde partililerimizin oylarıyla İstanbul 1. Bölgeden milletvekili adaylığına seçildim. Haziran 2015 seçimlerinde ise, partimizin en genç üyesi olarak parlamentoya girdim.
2018 yılında gerçekleştirilen 36. Olağan Kurultayı’nda Parti Meclisi’ne seçildikten sonra, Genel Başkanımızın takdiriyle partimizin Cumhuriyet Halk Partisi Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildim. Şubat 2018’ten bu yana partimizin bilişim altyapı sistemlerinden sorumlu olarak hem parti üst yönetiminde hem de parlamentodaki çalışmalarıma devam ediyorum.
Öz eleştiri yapan biri misiniz? Siyasette keşke yapmasaydım dediğiniz durumlar oldu mu?
Özeleştiri çok kıymetlidir. Özeleştiri kişisel gelişimi, başarıyı da beraberinde getirir. Hele de siyasette. Ben özeleştiri yapan, bana yöneltilen eleştirileri önemseyen, eleştirinin de kişiyi geliştirdiğine inanan biriyim. Çünkü siyaset hele de devleti yönetmek yeri geldiğinde yaptığınız hataları kabul etmeyi, hatalarla yüzleşmeyi ve bunlardan ders çıkarmayı, hatalarınızı telafi etmeyi gerektirir. Ancak ne yazık ki bu durum siyasette bizim çok şahit olduğumuz bir durum değil.
Benim de elbette uzun siyaset serüvenimde hatalarım olmuştur. Ancak bu hatalarımdan ders çıkardığıma, hem partimizi hem de ülkemizi daha iyiye taşımak için azimle mücadele ettiğime inanıyorum.
6 Parti arasında ittifak olacak mı? Liderlerin vermiş olduğu resim ve birliktelik ne anlama geliyor?
Bildiğiniz üzere uzun zamandır 6 siyasi parti, parlamenter sisteme geçişe ilişkin bir Anayasa çalışması yürütüyordu ve geçtiğimiz hafta da siyasi partilerin Genel Başkan Yardımcılarının birlikte hazırladıkları taslak liderlere sunuldu. Uzlaşılan mutabakat metni de 28 Şubat tarihinde Ankara Bilkent Oteli’nde kamuoyuna duyurulacak. Bu resim de Parlamenter sisteme geçiş konusunda 6 partinin uzlaştığının resmidir.
İttifak sorusuna gelince eğer bir ittifak kuracaksa Cumhuriyet Halk Partisi önümüzdeki süreçte geçmişteki Millet İttifakı’nda olduğu gibi ilkeler ittifakı kuracak ve ilkeler etrafında birleşecek.
2023 ve 2024 seçimleri ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Öncelikle şunu çok net bir şekilde ifade edeyim. Seçimlerin birinci partisi CHP, seçimin galibi Millet İttifakı, seçimin kazananı ise enflasyon ve ekonomik sıkıntılarla yaşam mücadelesi veren sokaktaki milyonlar olacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Kaldı ki zaten anketler de Cumhur İttifakı’nın oylarının günden güne eridiğini ortaya koyuyor.
Tabi seçim sathına girdiğimiz bu dönemde en büyük sorumluluk yine Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin örgütüne düşüyor. Biz de bunun bilinciyle, seçim sadece sandık günü kazanılmıyor diyerek şimdiden sandık güvenliği çalışmalarımıza başladık. Bir taraftan sandık görevlisi atamalarımız, diğer yandan mahalle sorumlularımızın atamaları bütün illerimizde devam ediyor. CHP 200 binin üzerinde sandık görevlisinin atamasını tamamlanmış durumda. Yine diğer taraftan mahalle sorumlularımızın ki – ben onlar bu seçimin öncü kuvvetleri diyorum – atamaları devam ediyor. Özetle yorulmadan, yılmadan büyük bir kararlılıkla çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Büyükşehirlerde Millet ittifakı olarak ciddi bir başarı elde ettiniz fakat özellikle İstanbul ve Ankara ilçelerinde aynı başarı sağlanamadı. Bunun sebebi nedir?
2019 yerel seçimlerinde Millet İttifakı çok büyük bir başarıya imza atmıştır. Özellikle 11 büyükşehrin kazanılması, İstanbul seçimlerinin iki kez kazanılması adeta gelecek genel seçimlerin provası olmuştur diyebiliriz. 2019 seçimlerinde seçmen bilinçli bir şekilde, toplamda ülke nüfusunun yarısının yaşadığı illerde, ilçelerde Millet İttifakı adaylarını yönetime layık gördü. Bu süreçte de seçilen başkanlarımız millete götürdükleri hizmetlerle Millet İttifakı’nın yalnızca yerelde değil genel devlet idaresinde de büyük ve önemli işlere imza atacağını göstermiş oldu. Göreceksiniz, önümüzdeki seçimlerde Millet İttifakı oyunu her mahallede, her ilçede, ilde arttıracak. Önce genel seçimlerde, ardından yerel seçimlerde vatandaşlarımızın yüzü gülecek, gerçek hizmetle tanışan yurttaş sayımız katlanarak artacak.
Ataşehir denilince aklınıza ne geliyor? Ataşehir sizin için ne ifade ediyor?
Ataşehir benim evim, yuvam. Yaklaşık 15 yıldır burada yaşıyorum ve inanın abartmıyorum her mahallesinde bir anım vardır. Yahya Kemal’in Ankara için söylediği meşhur söz var ya “Ankara’nın en güzel yanı İstanbul’a dönüşüdür” diye. Benim için de Meclis ve Genel Merkez gündemiyle geçen yoğun Ankara günlerinin en güzel yanı Ataşehir’e, evime, aileme dönmek. İşin şakası bir tarafa, Ankara’nın da İstanbul’un da Malatya’nın da yeri ayrı. Ama dediğim gibi Ataşehir’in yeri benim için bambaşka.
Ataşehir’in yıllardır devam eden imar sorunu, İBB’yi Millet ittifakının kazanmasıyla çözüldü. Ne düşünüyorsunuz?
Aslında bunu Ataşehir özelinde değerlendirmemek lazım. Millet İttifakı, yönettiği tüm belediyelerde vatandaşın sorunlarını çözmek için canla başla uğraşıyor. CHP’li belediyeler tüm imkansızlıklara ve merkezi yönetimin engellemelerine rağmen ellerindeki tüm imkanları “bir takım vakıf ve dernekler” için değil vatandaşlarımızın sorunları için seferber etmiş durumda.
Ataşehir’in imar sorununa gelince burada gerçekten uzun yıllardır devam eden bir mağduriyet vardı. Ve sonunda Ocak ayında, İstanbul Büyükşehir Belediyemiz ve Ataşehir Belediyemizin işbirliğiyle İçerenköy, Küçükbakkalköy, Mustafa Kemal, Aşık Veysel, İnönü ve Kayışdağı Mahallelerimizin imar planları İBB Meclisi’nde kabul edildi. Uzun yıldır çözüme kavuşmayı bekleyen bir sorunun ortak akıl ve işbirliği ile çözülmesi bizim için sevindirici. Bu sürece katkı sağlayan öncelikle İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu ve Ataşehir Belediye Başkanımız Sayın Battal İlgezdi’ye, Belediye Meclis üyelerimize, emeği geçen herkese sizlerin aracılığıyla bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
Siyasi hedefleriniz var mı? Varsa neler?
Benim, bu ülkede demokrasi için mücadele eden milyonlarca yurttaş gibi tek ve öncelikli hedefim 100. yılında Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırmak. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da üstüne basa basa söylediği gibi “hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği” bir Türkiye için Millet İttifak’ını iktidara taşımak.
Siyasi başarınızın sırrı nedir? Genç isimlere ne tavsiye edersiniz?
Gençler, tarih boyunca siyasete katılımda birtakım zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Yalnızca gençler değil kadınlar da “genç veyahut kadın olmalarından” dolayı politika üretme süreçlerine ve karar alma mekanizmalarına katılımda ne yazık ki dezavantajlı bir konumdadır. Aktif siyasete, genç bir yaşta üniversite yıllarında atılan bir siyasetçi olarak bu zorlukları birebir yakından deneyimlemiş biri olarak bunu rahatça söyleyebilirim. Genel olarak, bazı araştırmaların ortaya koyduğu üzere; siyasete ilgi, seçimlere katılım, siyasi ve sivil toplum örgütlenmelerine üyelik ve gönüllülük özellikle diğer yaş gruplarına kıyasla gençler arasında daha düşüktür. Ancak ben bu durumun hem dünyada hem de Türkiye’de yavaş yavaş kırılmaya başladığını düşünüyorum.
Ben kişisel olarak hayatım boyunca hiçbir zaman yalnızca şikayet etmekle sınırlı kalan bir yapıya sahip olmadım. Değişim için mücadeleden kaçmamak gerektiği inancındayım. Gençler değişim istiyorlarsa, demokratik süreçlerden kaçmamalılardır. Gençler arzu ettikleri değişim ateşinin ilk kıvılcımını ortaya koyacak cesarete sahip olmalıdır. Bugün yaşadığımız sorunlara çözüm, sadece dışarıdan eleştiri yöneltmekle değil somut fikirleri hayata geçirecek yolları aramaktan geçiyor. Bunun da en önemli ayağını siyaset oluşturuyor. Gençler, siyasetten korkmasın. İnansınlar ki, biraz cesaret ve inançla çok şeyi değiştirebilirler.
Türkiye’de yerel basın baskı altında ve çok zor şartlar altında faaliyet gösteriyor. Parti olarak çözüm önerileriniz olacak mı? Yerel basın ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Aslında yalnızca yerel basın değil, Türkiye’de medya uzun zamandır can çekişiyor. Medya uzun süredir baskı, sansür ve otosansür sarmalı altında. Zaten uluslararası ölçümler de bunu ortaya koyuyor. Örneğin; Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün 2021 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinde Türkiye 180 ülke arasında ancak 153’üncü sırada kendine yer bulabildi.
Tabi işin başka bir boyutu gelişen teknoloji ile birlikte internet gazeteciliğinin ön plana çıkmasıyla basılı gazeteler her geçen gün biraz daha kan kaybediyor. Ve bu durumdan yerel gazeteler de payına düşeni alıyor ne yazık ki.
Öte yandan Basın İlan Kurumu’nun gazetelere yönelik ağır yaptırımları, kur artışları yerel gazeteleri de etkiledi. Biliyoruz ki – hatta CHP’nin konuya ilişkin raporuna da internetten ulaşabilirsiniz – kağıt ve baskı maliyetlerini karşılayamayan gazeteler sayfa sayılarını azalttı. Anadolu’nun birçok yerinde gazetelerin hafta sonu çıkmama ve yayın günlerini azaltma kararı aldığını, hatta ve hatta birçok gazetenin yayın hayatına son vermek zorunda bırakıldığını, son 5 yılda gazete sayının yarı yarıya azaldığını biliyoruz.
Oysa yerel gazeteler, çok sesliliğin sağlanması, yerel sorunların kamuoyuna duyurulması, mahalle kültürünün yaşatılması için büyük önem taşıyor. Yerel basının özgürlüğünün korunması, yerel gazetelerin ayakta kalabilmeleri bu anlamda çok kıymetli. CHP olarak bunun farkındayız ve bu sorunu çözmek için gerekenleri yapacağız.
Bizim CHP olarak ilk başta önceliğimiz Türkiye’de basını özgür kılmak. Tabi çok detaylı çözüm önerilerimiz var ama yerel basın özelinde özellikle Basın İlan Kurumu’nun yerel medyanın desteklenmesi konusunda pozitif ayrımcılık yapmasını sağlayacağız. Yine Kapsamlı bir Basın Meslek Kanunu’nu, ilgili meslek örgütlerinin katılımıyla birlikte hazırlayacak, RTÜK’ün yani Radyo Televizyon Üst Kurulunun yeniden yapılandırmasını sağlayacağız.
Aktüelist (İstanbul Aktüel) Ataşehir Aktüel, Beykoz Aktüel ve Şile Aktüel Gazetelerini yönetiyoruz. Son olarak bu ilçelerimize mesajınız nedir?
Genel Merkez ve Meclis mesailerimden kalan zamanlarımda, İstanbul’un tüm ilçelerinde vatandaşlarımızla bir araya gelmeye özen gösteriyorum. Vatandaşlarımızın sorun ve taleplerini yakından dinlemeye, bu sorunlara çözüm bulmaya çabalıyorum. Yerel basın da vatandaşların, ilçe sakinlerinin sorunlarının dile getirilmesinde, kamuoyu gündeminde yer bulmasında büyük önem taşıyor. Çalışmalarınızın başarıyla devam etmesi temennisiyle, sizin aracılığınızla tüm Ataşehir, Beykoz ve Şile sakinlerine en içten selam ve saygılarımı iletiyorum.