12 Mayıs 2020 04:35
Üsküdar güzelliğiyle büyülüyor!
Üsküdar’ın Bizans zamanından kalma tek eseri olan Kız Kulesi’nin geçmişi milattan önce 24 yıllarına uzanıyor
Küçük bir adanın üstüne kurulu olan kule hakkında pek çok efsane bulunuyor. Efsanelerden en bilindik olanı ise Bizans İmparatoru’nun kızının 18 yaşına girdiğinde bir yılan tarafından zehirlenerek öleceği kehaneti sonucunda kızını kuleye kapatmasına dayanıyor. Ancak kızı 18 yaşına girdiğinde kuleye sızan bir yılan tarafından zehirlenerek ölüyor.
2. Mimar Sinan’ın Mihrimah Sultan’a olan aşkının izlerini taşıdığına inanılan Mihrimah Sultan Camii
Mimar Sinan’ın Mihrimah Sultan adına yaptığı Mihrimah Sultan Camii 1548 yılında tamamlanmış. Mihr-i Mah ismi güneş ve ay anlamına gelir. Mimar Sinan da bu ayrıntıdan yola çıkarak bazı aylarda caminin minarelerinin arasından güneşin ve ayın doğuşunun izlenebilmesini sağlamış. Bir aşk hikayesine dayanılarak inşa edilmiş olması fikri çok çekici olsa da, Mimar Sinan’ın Mihrimah Sultan’a aşk beslediği konusunda kesin bilgi bulunmuyor.
3. Padişahların sayfiye mekanı, Beylerbeyi Sarayı
Sultan Abdülaziz tarafından Sarkis Balyan’a yaptırılan Beylerbeyi Sarayı 1865 yılında tamamlanmış. Osmanlı Dönemi boyunca padişahların yazlık saray olarak kullandığı saray içerisinde Mermer Köşk, Ahır Köşk ve Sarı Köşk gibi bölümler bulunuyor.
4. Pasajıyla karıştırılmaması gereken Şemsi Paşa Camii
Mimar Sinan tarafından yapımı 1580 yılında tamamlanan camii, Şemsi Ahmet Paşa için yapılmış. İstanbul’un en küçük camiilerinden olan yapıya Kuşkonmaz Camii adı da veriliyor. Yine bir rivayete göre Şemsi Ahmet Paşa Sokullu Mehmet Paşa ile sürekli rekabet içerisindeymiş. Şemsi Ahmet Paşa, Sokullu Mehmet Paşa adına yaptırılan camii konusunda, kuşların pislemesinin rahatsızlık verici olduğunu söylemesi üzerine rekabet yeniden canlanmış. Şemsi Ahmet Paşa kendi yaptıracağı camiinin, kuşların hiçbir şekilde gelmeyeceği bir camii olmasını istemiş. Mimar Sinan da konumu ve yapısı itibariyle gerçekten de kuşların hiç uğramadığı bir camii inşa etmiş.
5. Asaletiyle büyüleyen Eski Valide Camii
Kayıtlarda Atik Valide Camii olarak geçen Eski Valide Camii, Afife Nur-Banu Valide Sultan tarafından 1583 yılında Mimar Sinan’a yaptırılmış. Sadelik, asalet ve güzelliğin bir arada olduğu bu camii, Mimar Sinan’ın son eseri. Caminin dillere destan bir bahçesinin olduğunu söylemek gerek.
6. Neredeyse 350 yıllık Yeni Valide Külliyesi
Osmanlı mimarisinin son önemli eserlerinden olan Yeni Valide Külliyesi’nin yapımı 1711 yılında tamamlanmış. Eski Valide Camii’den sonra ve Emetullah Râbi’a Gülnûş Sultan için yaptırıldığı için bu ismi almış. Bahçesindeki çınar ağaçları görülmeye değer.
7. Türk rokoko tarzı örneklerini görmek isteyenler için III. Ahmet Çeşmesi
Sultan III. Ahmet için 1728 yılında Mimar Ahmet Ağa’ya yaptırılan çeşme, Türk rokoko tarzının en eşsiz örneklerinden olarak görülüyor. Ayrıca çeşmenin üstünde “Aç besmeleyle iç suyu Han Ahmed’e eyle dua” sözleri bulunuyor.
8. Devasa büyüklükteki ve eşsiz güzellikteki Selimiye Kışlası
Nizam-ı Cedid askerleri için III. Selim tarafından yaptırılan Selimiye Kışlası ahşap mimariye sahip. Yeniçeri isyanı sonrasında yıkılan yapı, II. Mahmud zamanında yeniden inşa edilmiş. Bir dönem kışlada Florence Nightingale de askerlerin tedavisi için çalışmış.
9. Enfes manzara eşliğinde güzel hayallere dalmak için Çamlıca Tepesi
Manzarasıyla meşhur Çamlıca Tepesi, İstanbul’un en yüksek tepesi. İstanbul’un balkonu olarak da nitelendirilen tepe, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için ideal.
10. Osmanlı mimarisinin Barok esintilerle buluştuğu Ayazma Camii
Etkileyici mimari yapıya sahip Ayazma Camii, III. Mustafa tarafından 1760 yılında yaptırılmış. Genelde Ortodoks kiliselere verilen ve kutsal su anlamına gelen bir isme sahip caminin bu yönüyle hoş bir detayı bulunuyor.
11. Muhteşem çinileriyle meşhur tarihi Çinili Camii
Mahpeyker Kösem Valide Sultan tarafından 1640 yılında yaptırılan camii tam anlamıyla Osmanlı izleri taşıyor. İçinde medrese, şadırvan, mektep, çeşme ve hamam bulunuyor.
12. Deniz manzaralı Fethi Paşa Korusu
Güzel bir deniz manzarasına sahip koru, yıllarca bakımsız kalsa da bugün halka açık bir park olarak kullanılıyor.
13. Boğazın manevi bekçilerinden olduğuna inanılan Aziz Mahmud Hüdayi Efendi Türbesi
Geçmişte denizcilerin İstanbul Boğazı’nın dört manevi bekçisinden biri olduğuna inandığı Aziz Mahmud Hüdayi Efendi’nin türbesi, ismini taşıyan camiinin bahçesinde bulunuyor.