ATAŞEHİR AKTÜEL

Kira uyuşmazlığı ve tahliye konuları mülk sahipleri ile kiracılar arasında en çok yaşanan sorunlar arasında yer alırken, bu kez de taraflar arasında IBAN krizi çıktı. İstanbul’un Ataşehir ilçesinde bir kiracı 10 yılı aşkın süredir bir evde oturmaktayken, bulunduğu daire bir başkasına satıldı. Yeni ev sahibi kiracıya IBAN bilgilerini paylaşmadı ve evden çıkmasını istedi. Geciken kiraları nedeniyle Kiracı, tevdi mahalli tayini davası açtı. Mahkemeden ise dikkat çeken bir karar çıktı.

10 yıldır kiracısı olduğu konut başkasına satıldı

Mülk sahibi ile kiracı arasında yaşananları milliyet.com.tr’ye açıklayan Avukat Aylin Esra Eren şu ifadeleri kullandı: “Bir kiracı İstanbul’un Ataşehir ilçesi Küçükbakkalköy Mahallesi’nde 10 yıldır aynı dairede oturmaktaydı.

Kiracının ev sahibi ile imzaladığı kira sözleşmesi hala geçerliliğini korumaktaydı. Buna göre her ayın 1’i ile 5’i arasında kira bedelleri ödenmekteydi. Kiralanan taşınmaz 15.02.2024 tarihinde mülk sahibi tarafından bir başkasına satıldı.

Kiracı banka bilgilerini istedi, ev sahibi vermedi

Konutun satılmasının ardından kiracı, yeni ev sahibinden banka bilgilerini isterken, ev sahibi hesap bilgilerini kiracı ile paylaşmadı. Buna karşın yeni ev sahibi kiracının evi tahliye etmesini istedi.

Kiracı ödeme bilgisi için dava açtı!

Bu süreçte kiracı, banka bilgilerini öğrenemediği için kira bedellerini geciktirdi. Hal böyle olunca kiracı, banka bilgilerinin verilmemesi nedeniyle kira bedellerinin ödenmesinde gecikme yaşanması halinde temerrüdün kendisinden dolayı kaynaklanmadığını, bilgilerin ihtarname ile ihtar edildiği bu kapsamda da sözleşmeye istinaden ödemesi gereken aylık kira bedellerinin yatırılacağı yerin belirlenmesine ilişkin dava açtı.

Böyle bir durumda kanun ne diyor?

Türk Borçlar Kanunu’nun 106. maddesinde, “Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur.” 107. maddesinde, “Alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini, ifa yerindeki hâkim belirler. Bununla birlikte ticari mallar, hâkim kararı olmadan da bir ardiyeye tevdi edilebilir” hükümleri düzenlenmiştir.

Tevdi mahalli tayinini istemek, temerrüde düşen alacaklıya karşı borçluyu koruyan ve onu borcundan kurtulmasını sağlayan bir haktır. Borçlunun hâkimden tevdiye mahalli tayini isteyebilmesinin ön koşulu alacaklının temerrüde düşmüş bulunmasıdır.

Temerrüt şartları oluşmadığı takdirde borçlunun, Türk Borçlar Kanunu’nun 107. maddesine istinaden hâkimden tevdiye mahalli tayinini talep hakkı yoktur.

“Kiracı parayı elden de ödeyebilir”

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi gereğince sözleşmede aksine şart yoksa para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir. Kiracı, kira parasını elden götürerek ödeyebileceği gibi, konutta ödemeli posta havalesi ya da ödeme yeri olarak kararlaştırılan banka hesabına ödemekle de borcundan kurtulur.

Mahkemeden dikkat çeken IBAN kararı

İlgili davada kiracı taraf, mahkemeye eski ev sahibi ile imzaladığı kira sözleşmesinin yürürlükte olduğunu, bu nedenle her ayın 1’i ile 5’i arasında kira bedellerinin ev sahibine ödemesi gerektiğini, buna karşın muhataptan banka bilgilerini istediğini fakat bu bilgilerin paylaşılmadığını belirtti.

Kiracı taraf aynı zamanda ev sahibinin evi satın aldıktan sonra kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğini belirttiğini, kendisine gönderilen ihtarname sonrası taşınmazı 1 ay içinde tahliye etme yükümlülüğünün bulunmadığını, kendine uygun yeni bir taşınmaz kiraladıkları zaman bu durumu ev sahibine makul sürede yazılı olarak bildireceklerini, banka bilgilerinin paylaşılmadığı için temerrüde düşüldüğünü bildirdi.

Dava neticesinde mahkeme tüm beyanları inceledi. Ev sahibinin, evi satın aldıktan sonra ihtarname göndererek evde oturma isteğini bildirdiği, fakat IBAN numarasını paylaşmadığından dolayı kiracının ödeme yükümlülüğü olduğundan dolayı kiracının talebini yerinde buldu. Davanın kabulüyle beraber ev sahibinin hesap numarası açarak kiracının yeni kira bedellerini o hesap numarasına yatırmasına karar verdi.